Etiket arşivi: torba

KDV’de Devrim Gibi Değişiklikler

İçerisinde özellikle KDV ile ilgili olarak devrim niteliğinde pek çok düzenlemeler bulunduran Kanun Tasarısı nihayet önceki gün Meclis’e sunuldu. “Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda yer alan ve iş dünyasını yakından ilgilendiren düzenlemeleri, irdelemesine sonraki yazılara bırakarak, hemen aktarayım istedim.

Tasarı, 1.1.2019 tarihine kadar birikecek devreden KDV sorununa an itibariyle çözüm getirmemekle birlikte, biriken tutarların iadesi yolunda çözümün kapısını açmaktadır. Aynı zamanda bundan sonra devreden KDV birikimi olmaması için de çeşitli tedbirler öngörmektedir. Bu tedbirlerin başında ise “grup KDV beyannamesi” müessesesi ve “hasılat esaslı vergilendirme” müessesi gelmektedir.

Tasarı ile mükelleflerin alışları nedeniyle ödediği katma değer vergisinin hesaplanan katma değer vergisi ile telafi edilememesi nedeniyle oluşan ve sonraki döneme sürekli devreden katma değer vergisinin belli bir süreden fazla devretmesi durumunda mükellefe iade edilmesi öngörülmektedir. Tasarıyla, mükelleflerin bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamının hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu hallerde, aradaki farkın iade edilmeyeceği kuralı kaldırılmakta ve her bir vergilendirme dönemine ilişkin oniki ay süreyle indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin izleyen altı ay içinde mükellefe iadesi öngörülmektedir. Ancak bu düzenlemenin 1.1.2019’da yürürlüğe girmesi öngörülmektedir. 1.1.2019 öncesinde birikmiş ve indirim yoluyla giderilememiş KDV’nin ise ayrı ve özel bir hesaba alınması, ödenecek KDV’den mahsubu dışında bu hesabın kullanılmaması ve bu şekilde birikmiş devreden KDV’nin idareye tanınan yetki çerçevesinde ve bütçe olanakları çerçevesinde yıllara yayılı şekilde iadesi yahut muhtelif vergi borçlarına mahsup edilmesi veyahut gider yazılması konusunda düzenlemeler yapmaya Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

Tasarı ile Maliye Bakanlığı, kurumlar vergisi mükelleflerinin talebi üzerine, KDV beyannamelerinin birleştirilmesine ilişkin olarak en az %50 oranında ortağı olduğu diğer kurumlar vergisi mükellefleriyle birlikte talepte bulunan kurum nezdinde grup KDV mükellefiyeti tesis ettirmeye yetkili kılınmaktadır. Bu yetki kullanıldığında, “grubun bazı şirketleri KDV ödüyor bazıları ile alacaklı kalıyor” eleştirisi ortadan kalkacak ve grup şirketlerinin KDV hesapları birbirlerini dengeleyecektir. Grup KDV mükellefiyetinde, gruba dâhil olanların tamamı vergiden müteselsilen sorumlu olacaklardır.

Vergi Usul Kanunu’nda tam inceleme ve kısmi inceleme için inceleme süreleri öngörülmekle birlikte KDV iade incelemeleri için bir süre öngörülmemişti. Tasarı ile iade incelemelerine de üç aylık inceleme süresi getirilmektedir. Bu konudaki boşlukta bu şekilde giderilmektedir. Öte yandan Tasarı ile SMMM’lere KDV iade raporu hazırlama yetkisi verilmesinin de yolunu açmaktadır. Tasarıyla ayrıca süresinde alınamayan vergi iadeleri için, tecil faizi oranında faiz ödenmesi de öngörülmektedir.

Tasarı ile mükelleflerin alışları nedeniyle ödediği katma değer vergisinin hesaplanan katma değer vergisi ile telafi edilememesi nedeniyle oluşan ve sonraki döneme sürekli devreden katma değer vergisinin belli bir süreden fazla devretmesi durumunda mükellefe iade edilmesi öngörülmektedir. Tasarıyla, mükelleflerin bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamının hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu hallerde, aradaki farkın iade edilmeyeceği kuralı kaldırılmakta ve her bir vergilendirme dönemine ilişkin oniki ay süreyle indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin izleyen altı ay içinde mükellefe iadesi öngörülmektedir.

Ancak bu düzenlemenin 1.1.2019’da yürürlüğe girmesi öngörülmektedir. 1.1.2019 öncesinde birikmiş ve indirim yoluyla giderilememiş KDV’nin ise ayrı ve özel bir hesaba alınması, ödenecek KDV’den mahsubu dışında bu hesabın kullanılmaması ve bu şekilde birikmiş devreden KDV’nin idareye tanınan yetki çerçevesinde ve bütçe olanakları çerçevesinde yıllara yayılı şekilde iadesi yahut muhtelif vergi borçlarına mahsup edilmesi veyahut gider yazılması konusunda düzenlemeler yapmaya Maliye Bakanlığı yetkili kılınmaktadır.

Tasarıyla, gümrüksüz satış mağazalarına veya bunların depolarına yapılan teslimler de ihracat işlemi kapsamına, adi ortaklıkların anonim şirkete dönüşmesinde doğan KDV’de istisna kapsamına alınmaktadır.

Tasarıyla ayrıca faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerin iktisabında yüklenilen KDV ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerin iktisabında yüklenilen KDV’nin kullanılan süreye isabet eden kısmının indirim olanağı sağlanmaktadır.

İndirim hakkını vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı içinde kullanılmasını öngören düzenleme de değiştirilerek, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını izleyen takvim yılı sonuna kadar kullanılma olanağı sağlanmaktadır.

Tasarı ile transfer fiyatlandırması içeren bedellerde yüklenilen KDV’nin, ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenmiş olması halinde indirimine izin veren düzenlemedeki yurt içi işlemler aleyhine oluşmuş eşitsizlikte giderilmektedir. Böylece transfer fiyatlandırması içeren bedellerde yüklenilen KDV’nin indirilmesi olanağı yurt içi işlemlerde de –teslim veya hizmet ifasında bulunan mükellefin bu KDV’yi beya ederek ödemiş olması koşulu ile- sağlanmaktadır.
Tabii ki başka değişiklikler de var. Ben sadece en önemlilerini sıraladım.

Birikmiş devreden KDV’nin mükellefe ödenmesi, birikmiş devreden KDV’nin önüne geçici tedbirler ihdası, grup KDV beyannamesinin yolunun açılması, serbest meslek erbabı ile işletme hesabı esasındakilere kolay vergilendirme yolu öngörülmesi, bazı eşitsizlik/adaletsizlik veya uygulama sorunlarının giderilmesi gibi değişiklikler, adeta devrim gibi cesur adımlardır. Bence bu adımları atan veya atılmasını sağlayan Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal’ı kutlamak gerekir.

Bumin Doğrusöz / Dünya Gazetesi

Torba Yasadan Haberler Var

TBMM’deki son Torba Yasanın istihdam teşvikleri ile ilgili bölümüne önceki iki yazımızda değinmiştik. Şimdi de vatandaşın çalışma yaşamına ilişkin diğer değişikliklere değineceğiz.

Sözleşmeli ve Geçici Personelin Tazminatları Vergiden Kurtarılıyor

1475 ve 854 sayılı kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.) tazminat sayılarak gelir vergisinden muaf tutuluyor.

Şimdi buna Torba Kanun ile yapılan ekleme ile “hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar” da dâhil ediliyor.

Son zamanlarda yaygınlaşan ikale uygulaması ile geçici personel ve sözleşmeli personelin aldığı iş sonu tazminatları da vergiden kurtarılmış olacak. Bu değişiklik yargının iş yükünü bir nebze olsun azaltmış olacak. Zira iş sonu tazminatından yapılan vergi kesintisi nedeniyle çok sayıda dava açılmış ve çalışanlar lehine sonuçlanmıştı.

Çalışan Genç Yetimlerin Aylıkları Verilmeye Devam Edilecek

Torba Yasa ile getirilen değişiklik sonucu sigortalı yahut emekli anne-babasından dolayı yetim aylığı alan hak sahibi çocuklardan lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan ve öğrencilik nitelikleri devam edenlerin hizmet akdine tabi çalışmaları durumunda da aylık hakkından yararlanmaları mümkün olacak.

Rutin Eksik Gün Bildirimi Kalkıyor

Ay içerisinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenin beyanının kabul edilerek, SGK’ca bu belgelerin gerekli görülmedikçe istenilmemesi uygulaması getirilerek bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılması, SGK’nın arşivlerinin gereksiz yere şişmemesi amaçlanıyor.

Ancak eksik güne ilişkin belgeleri ibraz etmeyen veya ibraz etmekle birlikte bu belgeleri geçerli sayılmayanlarla ilgili aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin SGK resen düzenlenmeden önce işverenlerden öngörülen sürede istenmesi uygulaması da getiriliyor.

Kapıcıların Sigortalılığında Cezalar Hafifleyecek

Konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılar idari para cezası uygulaması bakımından ev hizmetlerinde ayda 10 günden fazla süre ile çalışan ev hizmetlilerinin sigortalılığına dönüştürülüyor. Değişiklik ile işverenlere getirilen bildirge ve belge verme yükümlülükleri ve söz konusu işyeri işverenlerinin yasal yükümlülüklerinden kaynaklı süreleri geçirmeleri nedeniyle maruz kaldıkları idari para cezalarının azaltılması amaçlanıyor.

Geriye Dönük Teşvik

İlgili yasalara göre prim teşviki, destek ve indirimlerinden faydalanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm şartların sağlanmış olması ve faydalanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde SGK’ya başvurulması koşuluyla, müracaat tarihinden geriye dönük en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden faydalanılabilecek. Teşvikten faydalanılmış olmakla birlikte yararlanılan dönemde daha iyi bir teşvik yürürlükte ise yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilecek.

BES’ten Cayma Süresi Uzuyor

Otomatik BES’e dahil edilen çalışanlar iki ay içinde kayıpsız cayma hakkını kullanabiliyordu. Şimdi bu cayma süresi altı aya kadar uzayacak.

Madenci Yakınlarına İş

10/6/2003 (dahil) tarihi ile 13/5/2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazaları sonucunda hayatını kaybeden sigortalıların eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek.

Çeyiz Hesabı İyileştiriliyor

Gençlere TL cinsinden çeyiz hesabı açmaları, asgari üç yıl boyunca sistemde kalmaları, 27 yaşını doldurmadan ilk evliliklerini yapmaları ve evliliklerini müteakip ilgili bankaya başvurmaları hâlinde Devlet katkısı ödenmesi uygulaması 2015 yılında getirilmişti. Devlet katkısı ödemesi hesapta biriken toplam tutarın yüzde 20’sini ve azami 5.000 Türk Lirasını geçemiyor ve bu azami tutarın her yıl yeniden değerleme oranı kadar artırılması öngörülüyordu. Şimdi Torba Kanun ile devlet katkısı oranı yüzde 20’den yüzde 25’e, azami tutar da 5000 TL’den 7500 TL’ye yükseltiliyor. Tabii sorun vatandaşın birikim yokluğu ise bu cazibe artışının da beklenen ilgili sağlayacağı kuşkulu olacak.

Asgari Ücretlinin Zengin Vergisine Getirilen Çözüm

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesine eklenen;

Net ücretleri, bu Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle bu maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgari geçim indirimi hesaplanan asgari ücretlilere, içinde bulunulan yılın Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile bu tutarın altında kalındığı aylara ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder” biçimindeki fıkra ile asgari ücretli yüzde 20’lik GV dilimine tabi olmaktan kurtarılıyor.

Aslında olması gereken bu değil gelir vergisi dilimlerinin ilk diliminin asgari ücrete göre belirlenmesi idi. Bu şekilde 3-4-5 çocuğu olan asgari ücretli bekâr asgari ücret ile aynı maaşı almak durumunda kalacak.

Şevket Tezel / Alitezel.com

 

Torba Yasa 5510 SS ve GSSK Değişiklikler Neler Olacak?

18-25 YAŞ AYNI GÜN İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ VERİLECEKTİR

MADDE 60- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “sigortalılar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 18 yaşını doldurmuş 25 yaşını doldurmamış sigortalılar” ibaresi eklenmiştir.

AÇIKLAMA:

Sigortalı bildirimi ve tescili MADDE 8- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi;

a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar ile 18 yaşını doldurmuş 25 yaşını doldurmamış sigortalılar   için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.

YETİM ÇOCUKLARA ÇALIŞMASI HALİNDE YETİM MAAŞI KESİLMEYECEK

MADDE 61- 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.”

AÇIKLAMA:

Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması esasında ;

18 yaşından küçük 4 yıl ilk okulu yada 8 yıl İlk+Orta Okulu bitirmiş Lise okumuyor, 4/a sigortalı olsa yetim maaşını alacaktır.(Tıpkı 4/c 5434 yetim çocuğu gibi)

Lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını 4/a sigortalı olsa yetim maaşını alacaktır.(Tıpkı 4/c 5434 yetim çocuğu gibi)

Yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların 4/a sigortalı olsa yetim maaşını alacaktır.(Tıpkı 4/c 5434 yetim çocuğu gibi)

 

EKSİK GÜNLERİ KURUM ARŞİVİNDE SAKLAMAYACAK EK/10 İŞÇİ SAYISINA BAKILMADAN ALINMAYACAK

MADDE 62- 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmayan ve ücret ödenmeyen sigortalıların eksik gün nedeni ve eksik gün sayısı, işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan edilir. Sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını gösteren eksik gün nedenleri ile bu nedenleri ispatlayan belgelerin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, saklanması ve diğer hususlar Kuramca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin Kuramca istenilmesine rağmen ibraz edilmemesi veya ibraz edilen bilgi ve belgelerin geçerli sayılmaması halinde otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi, yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde Kuramca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.”

KONUT KAPICILARI KOLAY SİGORTA KAPSAMINA ALINACAK İŞVERENLER İŞYERİ DOSYASI AÇMA BİLDİRGE VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEN KURTULACAK İDARİ PARA CEZASI ÖDEMELERİ TARİH OLACAK

MADDE 63- 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin başlığı “Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı ve konut kapıcılığı” şeklinde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına “10 gün ve daha fazla olan sigortalılar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılar” ibaresi eklenmiştir.

VAKIF VE AİLE BİRLİKLERİNE TEŞVİK

MADDE 64- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

“EK MADDE 16- Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan, okul aile birlikleri ile bu Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör işyerleri; bu Kanun, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve 4 asarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 5225 sayılı Kültür Yatırımları vc Girişimlerini Teşvik Kanunu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve diğer Kanunlarda yer alan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemlerde vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kuramları, okul aile birlikleri ve bu Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurtiçinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri ve özel sektör işyerleri tarafından, bu Kanun, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun, 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerinden usulüne uygun olarak yararlanılmış sayılır.

Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumlan ve okul aile birlikleri, ek 17 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin olmak üzere ilgili kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ve indirimlerinden geriye yönelik olarak yararlanamaz ve yararlanılmış olan söz konusu teşvik, destek ve indirimler değiştirilemez.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurum unun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.

YARARLANILMAYAN TEŞVİKLERE DÜZENLEME

EK MADDE 17- Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.

Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin ondört ve onaltıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dahil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.

Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekalet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz vc bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul vc esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.’*

İŞ KAZASI MAĞDUR AİLELERE İSTİHDAM SÖZÜ

MADDE 65- 5510 sayılı Kanunun geçici 66 ncı maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut beşinci fıkrasına “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/’ ibaresinden sonra gelmek üzere “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı/’ ibaresi eklenmiştir.

“Birinci fıkrada belirtilen iş kazaları sonucu ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.”

YETİM ÇOCUKLARA ÇALIŞMA HAYATINDA YETİM MAAŞININ KESİLMEMESİ

MADDE 66- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 74- Bu maddenin yürürlük tarihinden önce ilgili kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanan hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, ödenmekte olan gelir ve aylıkların kesilmesini gerektirmez.

Bu maddenin yürürlük tarihinden önce çalışmaları nedeniyle ilgili kanunlarına göre gelir veya aylıkları kesilen ve bu Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde belirtilen şartları taşıyanlardan, gelir veya aylık bağlanması için yazılı istekte bulunanların gelir ve aylıkları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılır ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.

100 LİRA TEŞVİKİN TEKRARI GELİYOR 9 AY İLE KISITLI

GEÇİCİ MADDE 75- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenlerce;

a) 2017 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde prime esas günlük kazancı Bakanlar Kurulunca belirlenen tutar ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2018 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının,

b) 2018 yılı içinde ilk defa bu Kanun kapsamına alınan İşyerlerinden bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısının.

2018 yılı Ocak ila Eylül ayları/dönemleri için Bakanlar Kurulunca tespit edilen günlük tutar ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, bu işverenlerin Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. Ancak (a) bendinin uygulanmasında Bakanlar Kurulunca belirlenecek prime esas günlük kazancı 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümleri uyarınca toplu iş sözleşmesi uygulanan özel sektör işverenlerine ait işyerleri için ayrıca tespit edilebilir.

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı İşlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2018 yılı Ocak ila Eylül ayları/dönemleri için eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır ve bu işyerleri hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2018 yılı Ocak ila Eylül aylarına/döncmlerine ait aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediği, denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Kuruma prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hallerinde bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendine ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler bu tecil ve taksitlendirme devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu maddenin uygulamasında bu Kanunun ek 14 üncü maddesi hükümleri uygulanmaz.

Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında, bir önceki yılın aynı ayına ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmemiş olması halinde bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki bildirimler esas alınır. 2017 yılından önce bu Kanun kapsamına alınmış ancak 2017 yılında sigortalı çalıştırmamış işyerleri hakkında birinci fıkranın (b) bendi hükümleri uygulanır.

Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin Devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin İşsizlik Sigortası Fonunca karşılanacak tutardan az olması halinde sadece sigorta prim borcu kadar mahsup işlemi yapılır,

3213 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi uyarınca ücretleri asgari ücretin iki katından az olamayacağı hükme bağlanan “Linyit” ve “Taşkömürü” çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için birinci fıkranın uygulanmasında (a) bendi uyarınca belirlenecek günlük kazanç iki kat olarak ve 2017 yılının aynı ayma ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50’sini geçmemek üzere, 2018 yılında cari aya İlişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınır.

Bu madde hükümleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanmaz.

4734 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (e) ve (d) bentlerinde sayılan idareler tarafından ilgili mevzuatı uyarınca yapılan ve sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü İşçilikler için birinci fıkra uyarınca İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak tutarlar bu idarelerce işverenlerin hak edişinden kesilir.

2018 yılı Ocak ila Eylül aylarına/dönemlerine ilişkin yasal süresi dışında Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya Maliye Bakanlığına verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar için bu madde hükümleri uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İş Kurumunun görüşleri alınmak suretiyle Kurum tarafından belirlenir.”

Vedat İlki / Alitezel.com

Torba Yasa Sgk ve Vergi Yönünden Getirdikleri

Torba Yasa’da Avantajlar Var

Uzun bir süredir kamuoyunun beklediği torba yasa ile çalışanlara yönelik ciddi düzenlemeler getiriliyor. Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’ın açıklamalarının ardından geçtiğimiz günlerde TBMM ’ye sevk edilen torba yasa, hem özel sektöre yönelik SGK ve Vergi avantajı getiren istihdam teşviklerini ve hem de diğer bir çok konuda önemli yenilikler içeriyor. Bu destekler, 2018 yılının istihdam hedeflerini besleyecek ve sürdürülebilir istihdam için gerekli alt yapıyı sağlayacak. Bu hafta yazılarımızda bu yenilikleri açıklayalım istedik.

 

Asgari ücretlinin vergi avantajı

Geçtiğimiz yıllarda vergi dilimi nedeniyle asgari ücretin altında kalanlar için kalıcı düzenleme geliyor. Eline geçen ücreti vergi tarifesi uygulanması nedeniyle net ücretin altında kalanların, net ücretlerinde meydana gelen bu azalmayı telafi edecek şekilde asgari geçim indirimi ilave edilmesi sağlanmaktadır. Ek düzenlemeye gerek kalmadan, her yıl kalıcı şekilde asgari geçim indirimi ilavesi yapılacak, böylece işçi mağdur olmayacak.

İlave istihdam desteği

İstihdamın arttırılması amacıyla kadın, engelli ve gençlere pozitif ayrımcılık yapılarak, ilave istihdam sağlayan işverenlerine yönelik sigorta prim ve gelir vergisi desteği getirilecek. İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından 1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında işverenlerce 4(a) bendi kapsamında işe alınanlar destek kapsamında olacak. İşe alınan kişinin, işe girdiği aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla sigortalı olmaması ve sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları gerekecek. İmalat ve bilişim sektöründe işe alınanlar için destek tutarı prime esas kazançları tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı oranında; diğer sektörlerde ise asgari ücret üzerinden hesaplanan prim tutarı kadar destekten yararlanabilecek.

Bu kapsamdaki prim desteği 2020 yılı Aralık ayı/dönemi aşılmamak üzere, destek kapsamına giren sigortalılar için 12 ay süreyle uygulanacak. Ancak bu süre; işe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük kadın, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek sigortalılar ile İŞKUR’a engelli olarak kayıtlı sigortalılar için 18 ay olarak uygulanacak. Yine bu sürelerde işverenin gelir vergisi stopajı, damga vergisi teşvikinden yararlanma imkanı olacak.

‘Bir senden bir benden’ teşviki

1 ile 3 çalışanı olan imalat sektörü işverenleri bu sektörde ustalık belgesi sahibi ise yeni işe alacağı sigortalılar için hem sigorta hem de ücret desteği alabilecek. İşe alınacak sigortalının işe giriş tarihi itibarıyla 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük sigortalılardan ve İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından olması esastır. Yine bu sigortalının 1/1/2018 tarihinden itibaren 4(a) kapsamında işe alınmış olması, işe girdiği aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla sigortalı bildirilmemiş olması ve sigortalı sayısının ortalamasına ilave olması gerekiyor.

Bu şartları sağlayan sigortalılar için işe alındıkları tarihten 2018 yılı Aralık ayı/dönemine kadar destek verilecektir. Sigorta prim desteği, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden yani asgari ücret üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında olacaktır. Yine 2018 yılı Aralık ayına/dönemine kadar geçerli olmak üzere; prim desteği sağlanan aya ilişkin prim ödeme gün sayısının 53,44 TL ile çarpılması sonucu bulunacak tutar, ücret desteği verilecek. Destek, sigortalının işe alındığı ayı takip eden ilk aydan başlamak üzere her ikinci ay için uygulanacaktır.

Kadın çalışanlara kreş istisnası

İşverenlerin kreş ve gündüz bakımevi için kadın çalışanlar adına verdikleri menfaatler asgari ücretin aylık brüt tutarının yüzde 15’ini geçmemek üzere gelir vergisinden istisna tutulacakİstisnadan yararlanmak için kreş hizmetlerinin işyerinde verilmemiş olmaması ve ödemenin çalışanlara nakden yapılmadan kreş ve gündüz bakımevi hizmeti sağlayanlara yapılması gerekiyor. Yani doğrudan kadın çalışana yapılan nakdi yardım istisna kapsamında olmayacak. Bunun gibi kadın çalışanlara yapılan kreş ve gündüz bakımevi yardımı gibi adlar altında nakden yapılan ödemeler de istisna kapsamında olmayacak.

Resul Kurt / Star Gazetesi

Vergilerde Değişiklikler

Geçtiğimiz hafta Meclise, “Vergi Kanunları İle Bazı KHK’larda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı”, “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı”, “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” adlarıyla üç adet Torba Kanun Tasarısı sunuldu.

Aynı kanuna ilişkin çeşitli değişiklikler dahi içeren bu Torba Kanun tasarılarının niçin ayrı ayrı sunulup, tek bir tasarı halinde birleştirilmediğinin sebebini bilmiyorum. Maksat her halde, doktrinde çorba kanun veya çuval kanun diye adlandırılan Torba Kanun adedini artırmaktan öte olmalı.

Söz konusu üç Torba Kanun Tasarısı’ndan vergi kanunları da tabii ki nasibini alıyor. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu ve Belediye Gelirleri Kanunu değişikliğe uğrayan Kanunlar arasında.

Ben de yapılması öngörülen bu değişiklikleri yazılarımda aktarmaya çalışacağım. Bu yazımda Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılması öngörülen değişiklikleri aktarmaya çalışacağım.

Öngörülen bir değişiklikle; evlerinde çatı veya cephelerine kurdukları ve azami gücü sistemle 10 k W’yi geçmeyen sistemle elektrik üretenlerin, ürettikleri enerjiyi son kaynak tedarik sistemine satanların bu satıştan elde ettikleri kazançlar vergiden istisna olacaktır.

Öngörülen bir diğer değişiklikle; işverenlerce kadın hizmet erbabına kreş veya gündüz bakımevi hizmetinin işyerinde verilmesi veya bu hizmetin dışarıda alınması halinde de istisnanın uygulanması sağlanıyor. Bu hizmetin işverenlerce dışarıdan alınması halinde çalışan başına yapılan kreş veya gündüz bakımevi kurumuna yapılan ödemenin, asgari ücretin aylık brüt tutarının %15’ini geçmesi halinde, aşan kısım istisnadan yararlandırılmayarak ücret olarak vergilendirilecektir. Bilindiği gibi, 14.07.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in 15. maddesi ile, “işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm iş yerlerinde, yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, toplam 150’den çok kadın çalışanı olması halinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve iş yerine yakın belirli şartları taşıyan bir yurdun kurulması zorunlu kılınmıştır. 7.9.2017 günlü DÜNYA gazetesinde yayımlanan yazımızda bazı işverenlerin kreş veya gündüz bakımevi oluşturma yükümlülüklerini yerine getiremediklerini, buna karşılık dışarıdan bu hizmeti almak istediklerini ancak bu defa vergi engeli ile karşılaştklarının, konunun ücret bağlamında kanunda açıklığa kavuşturulması gerektiğini yazmıştım. Önerimizin dikkate alınmış olması sevindirici.

Öngörülen bir diğer değişiklikle de; ücretlilere hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi adlarla ödenen tazminatlar da ücret niteliğinde olduğu açıklığa kavuşturularak istisna kapsamına alınıyor. Ancak bu tazminatların ücretliye tâbi olduğu iş mevzuatına göre ödenecek kıdem tazminatına ilişkin vergi istisnasının sınırı içerisinde değerlendirilmesi ve bu sınırı aşan kısmının ücret olarak vergilendirilmesinin öngörülmesi, söz konusu tazminat istisnasının önemini azaltmaktadır.

Öngörülen bir diğer değişiklikle de; asgari ücret üzerinden ücret alanların ücretlerinde, yılın son aylarında vergi tarifesi dolayısıyla asgari ücretin altına düşecek şekilde oluşan aşınmayı telafi edecek düzenleme kalıcı hale getirilmektedir. 2016 yılı için 6753 sayılı Kanun’la, 2017 yılı için 7061 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemeleri aktardığımız 1 Kasım 2016 ve 14.12.2017 günlü DÜNYA gazetelerinde yayımlanan yazılarımızda “ilke bazında düzenleme yapılmayıp, geçici maddelerle yıllık düzenleme yapılmasını eleştirmiş”, her yıl geçici düzenleme yerine kalıcı bir düzenleme yapılması gerektiğini yazmıştık. Bu düşüncemizin de yaşama geçtiğini görmek sevindirici.

Bumin Doğrusöz / Dünya Gazetesi

Yeni torba tasarı İle Gelen Avantajlar

Yeni torba tasarı Meclis’te

Asgari ücretin kalıcı olarak yıl içinde azalması önlenecek. 16 yaş ve üzerindeki araçlara ÖTV indirimi sağlanacak. Konut ve çeyiz hesaplarında devlet katkısı artırılacak. BES’te cayma süresi üç katına kadar artırılabilecek.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, istihdam, yatırım ve üretim teşviklerinden konut hesabına, hurda indiriminden çeyiz desteğine kadar pek çok konuda düzenleme getiren yasa tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sevk ettiklerini bildirdi.

Ağbal, TBMM’ye sevk edilen Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Tasarıyla, vergi yükü sabitlenerek, asgari ücretin kalıcı olarak yıl içinde azalmasının önleneceğini bildiren Ağbal, asgari ücret üzerindeki vergi yükünün, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde sabit tutulmasıyla, asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi artışından etkilenmemesinin sağlandığını aktardı.

Ağbal, yatırım, üretim, ihracat, Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinin teşvik edileceğini belirterek, “Sanayi sicil belgesine sahip işletmelerin yatırım teşvik belgesi aranmadan imalat sanayiinde kullandıkları yeni makine ve teçhizat alımlarına 31 Aralık 2019’a kadar KDV istisnası getiriliyor. Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, teknoparklarda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ve üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında kullandıkları yeni makine ve teçhizat alımlarına 31 Aralık 2019’a kadar KDV istisnası sağlanıyor. Yatırım teşvik belgeli olsun veya olmasın imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılan ve 31 Aralık 2019’a kadar alınan yeni makine ve teçhizat, mevcut amortisman sürelerinin yarısı kadarlık daha kısa bir sürede amortismana tabi tutularak gider yazılabilecek.” ifadelerini kullandı.

Naci Ağbal, yeni kurulan ve yatırım teşvik belgesi alan sermaye şirketlerince, yurt dışından sermaye olarak Türkiye’ye getirilen dövizin, kuruluşu takip eden hesap döneminin sonuna kadar belli şartlarla kur değerlemesine tabi tutulmaması ve böylece kur değerlemesinden kaynaklanan kazancın vergilendirilmesinin önüne geçilmesinin amaçlandığını aktardı.

Ağbal, şunları söyledi:

Asgari ücretli vergi dilimi artışından etkilenmeyecek

“Asgari ücret üzerindeki vergi yükünün, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde sabit tutulması suretiyle kalıcı olarak asgari ücretin yıl boyunca vergi dilimi artışından etkilenmemesi sağlanmaktadır. (Madde 6)

Makine ve teçhizat alımına KDV istisnası

Sanayi sicil belgesine sahip işletmelerin yatırım teşvik belgesi aranmaksızın imalat sanayiinde kullandıkları yeni makine ve teçhizat alımlarına 31/12/2019 tarihine kadar KDV istisnası getirilmektedir. (Madde 31)

Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, teknoparklarda, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ve üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında kullandıkları yeni makine ve teçhizat alımlarına 31/12/2019 tarihine kadar KDV istisnası getirilmektedir. (Madde 31)

Yatırım teşvik belgeli olsun veya olmasın imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılan ve 31/12/2019 tarihine kadar alınan yeni makine ve teçhizatın mevcut amortisman sürelerinin yarısı kadarlık daha kısa bir sürede amortismana tabi tutularak gider yazılabilmesine imkan sağlanmaktadır. (Madde 16)

Yeni kurulan ve yatırım teşvik belgesi alan sermaye şirketlerince, yurt dışından sermaye olarak Türkiye’ye getirilen dövizin, kuruluşu takip eden hesap döneminin sonuna kadar belli şartlarla kur değerlemesine tabi tutulmaması ve böylece kur değerlemesinden kaynaklanan kazancın vergilenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. (Madde 11)

Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerince yapılan veya yaptırılan altyapı yatırımları (kanalizasyon, su, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme, yol) ile küçük sanayi sitelerince işyeri yapımına yönelik kendilerine yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisna edilmektedir. (Madde 29)

16 yaş ve üzerindeki araçlara hurda indirimi

İkinci el araçların trafikten çekilmesi ve yeni araç alımının teşviki amacıyla, 31/12/2019 tarihine kadar uygulanmak üzere 16 yaş ve üzerindeki otomobil, panelvan, minibüs, otobüs, kamyonet ve kamyonların, ihracatı veya İmha Merkezlerine teslim edilmek suretiyle trafikten kaydı silinerek hurdaya ayrılması karşılığında, araç sahiplerine, yurtiçinden yeni araç alımında 10.000 lirayı geçmemek kaydıyla ÖTV indirimi sağlanabilmesi imkanı getirilmektedir. (Geçici madde 1 ve Madde 76)

Yurtiçinde taşıtların imalat sürecinde kullanılan ve imalatçılar için ayrı bir yük oluşturan hoparlör, radyo, navigasyon cihazı, monitör gibi mallar için ödenen ÖTV’nin imalatçılara iade edilmesi sağlanmaktadır. (Madde 55)

Mal ihracatı yapan firmalar için nisbi aidat uygulamasında asgari alt sınırın kaldırılması, hizmet ihracatı açısından ise nisbi aidat uygulamasından vazgeçilerek aylık asgari ücretin brüt tutarı ile bu tutarın 5 katı arasında belirlenen tutarda yıllık aidat tahsil edilmesi esası getirilmektedir. (Madde 72)

İhraç edilmek üzere ihracatçılara teslim edilen ÖTV’ye tabi malların mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde ihraç edilememesi durumunda, katma değer vergisi uygulamasında olduğu gibi, üç aya kadar ek süre verilebilmesi imkanı sağlanmaktadır. (Madde 54)

İstihdam destekleri

2020 yılı sonuna kadar (1/1/2018 ila 31/12/2020 tarihleri arasında)

– İşe alınan sigortalılar nedeniyle ilave istihdam sağlayan özel sektör işverenleri için 12 ay süreyle gelir vergisi stopajı, damga vergisi ve sosyal güvenlik primi desteği teşviki getirilmektedir.

– İmalat ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilave işe alınacaklar için daha yüksek tutarda sosyal güvenlik primi desteği sağlanmaktadır.

– Kadın, genç ve engelli istihdamında teşvik süresi 12 ay yerine 18 ay olarak daha uzun belirlenmektedir. (Madde 44)

İmalat sektöründe çalışan küçük işletmelerimize ve esnafımıza, 2018 yılında uygulanmak üzere, 18 yaşından büyük ve 25 yaşından küçük en fazla iki kişi ilave istihdam sağlamaları halinde gelir vergisi stopajı, damga vergisi, sosyal güvenlik primi ve asgari ücret üzerinden iki ayda bir ücret desteği verilmektedir. (Madde 44)

Kadınların iş hayatına katılmalarını teşvik amacıyla kadın hizmet erbabına işverenlerce kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle doğrudan veya asgari ücretin aylık brüt tutarının % 15’ini geçmemek üzere sağlanan menfaatlere gelir vergisi istisnası getirilmektedir. (Madde 4)

İşverenlere 2016 ve 2017 yıllarında uygulanan, 100 lira tutarındaki asgari ücret desteği uygulamasına 2018 yılında da devam edilmesi sağlanmaktadır. ( Madde 66)

Gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla 18-25 yaş arasındaki sigortalılara ait sigortalı işe giriş bildirgesinin, çalışılmaya başlanılan tarih itibariyle verilmesine imkân sağlanmaktadır. (Madde 60)

Öğrenci olan yetim çocukların, hizmet akdine tabi çalışmaları halinde de almakta oldukları aylığın devam ettirilmesi ve aylığı kesilmiş olanlardan şartlara haiz olanlara yeniden aylık bağlanması öngörülmektedir. (Madde 61)

Öğrenim görmekte olan çocukların, anne veya babasından dolayı hak kazanmış olduğu pasaport hakkının, çalışması halinde de devam ettirilmesi düzenlenmektedir. (Madde 1)

Ay içinde otuz günden az çalıştırılan sigortalıların bildiriminde işverenlerin beyanı yeterli görülerek işverenlerin kuruma belge verme zorunluluğunun kaldırılması öngörülmektedir. (Madde 62)

Sigorta primi teşviki, destek ve indirimlerinden geriye yönelik yararlandırılmaması ve yararlanılan teşvikin başka bir teşvikle değiştirilmemesi, teşvikin hak edildiği dönemden itibaren en geç 6 ay içerisinde yararlanılmaması halinde hakkın kaybedilmesi, ancak önceki dönemlere ilişkin olarak bir ay içinde başvurulması halinde geçmişe dönük hakların verilmesi öngörülmektedir.(Madde 64)

Vakıf üniversiteleri, Okul Aile Birlikleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna hizmet sunan özel hastaneler, eczaneler ve diğer medikal hizmet sunucularının sosyal güvenlik mevzuatı ile getirilen prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlandırılması sağlanmaktadır. (Madde 64)

Konut hesabına devlet katkısı

Mevcut Konut Hesabı Sistemine işlerlik kazandırılması amacıyla, Devlet katkısı tutarı 15.000 liradan, 20.000 liraya, %20 olan azami Devlet katkısı oranı %25’e çıkarılmaktadır. Ayrıca, bu kapsamda alınacak konutların tapu harcında indirim yapılması, daha düşük kredi faizi imkânı sağlayacak sözleşmelere ilişkin esasların düzenlenmesi için Bakanlar Kuruluna yetki alınmaktadır. (Madde 42 ile 79)

Bireysel emeklilik sistemi devlet katkısı

Bireysel emeklilik sisteminin teşvikine yönelik olarak, Devlet katkısı tutarlarının nemalandırılması ve nemalarıyla birlikte ödenmesine, Ek Devlet katkısının azami limiti ile iade edilmesine, 1.000 lira ilave Devlet katkısının yıllar itibarıyla yeniden değerlemeye tabi tutulabilmesine ve iki ay olan cayma süresinin üç katına kadar artırılabilmesine imkân sağlanmaktadır. (Madde 45)

Tarımsal üreticilere ve esnafa verilecek Hazine faiz destekli kredilerin, faizsiz fon kullandırımını da içerecek biçimde kamu sermayeli bankaların iştiraki olan katılım bankalarınca da verilebilmesi ve buradan doğacak gelir kayıplarının Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanması öngörülmektedir. (Madde 68)

Genel bütçeli idareleri kapsayan mevcut tek hazine hesabı sisteminin, Bakanlar Kurulu Kararı ile diğer idareleri de kapsayacak şekilde genişletilerek kamu nakit yönetiminin etkinliğinin artırılması, kapsama alınacak kamu idarelerinin mevcut tüm hesapları kapatılarak TCMB nezdindeki Hazine adına açılacak “Tek Hazine Kurumlar Hesabı”na aktarılması ve nemalandırılması öngörülmektedir. ( Madde 49-50)

Çeyiz sandığına devlet katkısı

Çeyiz desteğinin artırılması ve bu alanda tasarrufların özendirilmesi için Devlet katkısı oranı yüzde 20’den yüzde 25’e, azami katkı 5.000 liradan 7.500 liraya yükseltilmektedir. (Madde 78)

Amatör spor dallarının desteklenmesinde kullanılması şartıyla sporculara kulüpler tarafından ücret ödemeleri üzerinden yapılacak gelir vergisi kesintilerinden vergi dairesine beyan edilerek ödenen tutarların, her bir kulüp bazında açılacak özel hesaba aktarılmak suretiyle iade edilmesi sağlanmaktadır. (Madde 35)

Kaçak madencilik yapana hapis cezası

Kaçak madencilik faaliyetlerinin önüne geçilmesi için, bu faaliyetlere hapis cezası verilmesi ve 10 yıl boyunca madencilik faaliyetinden men edilmesi düzenlenmektedir. (Madde 33)

İhalesi iki defa yapılmasına rağmen, maden sahasına müracaat olmaması halinde gerçek anlamda madencilik faaliyeti yapılabilecek sahaların aramalara açık hale getirilmesine imkân sağlanmaktadır. (Madde 32)

Kamu kurum ve kuruluşlarının iştiraklerinin işlettirdikleri yeraltı maden işletmelerinde çalışan rödovansçılara, çalışma saatindeki azalma, ücret artışı ve yıllık izin düzenlemeleri gibi iyileştirmelere bağlı olarak oluşan maliyet artışlarının karşılanması için destek verilmesi öngörülmektedir.(Madde 34)

İthal edilebilen doğal gaz arzına esneklik kazandırılması bakımından uzun dönemli bir kontrat şartı aranmaksızın kısa dönemli spot boru gazı ve CNG ithalatının yapılmasına imkân sağlanmaktadır.(Madde 46)

Akkuyu Nükleer  Santrali’ne stratejik teşvik ve destek

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi ve Japonya Hükümeti ile Ülkemiz arasında aktedilen İşbirliği Zaptı kapsamında yapılacak nükleer enerji santrali yatırımlarının Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda stratejik yatırımlar için öngörülen teşvik ve desteklerden yararlandırılması öngörülmektedir.(Madde 75)

Belirli bir büyüklük seviyesini yakalayana kadar küçük LPG dağıtıcı lisans sahiplerinin ulusal petrol stok mükellefiyeti kapsamındaki stok yükümlülüğünden muaf tutulması öngörülmektedir. (Madde 59)

Petrol hakkı sahibi şirketlerin mücbir sebep hallerinin kapsamının kısmi veya genel seferberlik hali, genel salgın hastalık, faaliyet ve yükümlülüklerin yerine getirilmesini engelleyen ve yükümlünün kendisi dışındaki nedenlerden kaynaklanan diğer benzeri halleri kapsayacak şekilde tanımlanması suretiyle ruhsat sürelerinin, yatırımlarının ve bu yatırımlara karşılık alınmış teminatlarının korunması sağlanmaktadır. (Madde 74)

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü görevlerinde düzenleme yapılarak ETİ MADEN tarafından ihtiyaç duyulan Ar-Ge çalışmalarının, ETİ MADEN desteği ile iki kurum işbirliğinde yapılması ve bor ile ilgili araştırma, geliştirme, yatırım ve üretim çalışmaları için ETİ MADEN’in Ulusal Bor Araştırma Enstitüsüne finansman desteği verebilmesi ve Enstitünün yurt dışında da Ar-Ge faaliyetleri yürütmesine imkan sağlanmaktadır.(Madde 57)

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünün Ar-Ge projelerinde desteklerin açılacak özel hesaplara aktarılarak harcamaların proje yürütücü idareler tarafından gerçekleştirilebilmesi, görev alan personele teşvik edici ücret ödenebilmesi ve lisansüstü öğrencilere ve doktora sonrası araştırmacılara burs verilebilmesi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlardan destek alınabilmesi öngörülmektedir. (Madde 58)

Elektrik piyasası düzenlemeleri kapsamında, sahibi oldukları veya kiraladıkları meskenlerde, kurulu gücü azami 10 kW olan, çatı ve cephe uygulamalı yenilenebilir enerji üretim tesislerinden ürettikleri elektrik enerjisini tedarik şirketlerine satanlara gelir vergisi ve buna bağlı KDV muafiyeti getirilmektedir. (Madde 3)

Halihazırda uzun dönemli yüklenime giremeyen kamu idarelerine, sağlanacak tasarruflarla kamuya ek yük getirmeden yatırımlar için uzun vadeli enerji performans sözleşmesi yapabilme ve ödemelerin enerji alım giderlerinin yapıldığı bütçe tertiplerinden karşılanması sağlanmaktadır. (Madde 69-70)

Elektrikli araca düşük vergi

Elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerinin, panelvanların ve motosikletlerin, daha düşük olarak, diğer taşıtlar için uygulanmakta olan motorlu taşıtlar vergisi tarifesinin % 25’i oranında vergilendirilmesi sağlanmaktadır. (Madde 17-21)

Mevcut Özel Tüketim Vergisi Kanununda karşılığı olmayan biodizel mahiyetindeki diğer mallar ile bunların karışımlarının tamamının ÖTV’ye tabi tutulabilmesi sağlanmaktadır. (Madde 51)

Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele kapsamında akaryakıt yerine kullanılabilmesi mümkün olan bazı yağlama müstahzarları ÖTV Kanunu kapsamına alınmaktadır. (Madde 51)

Hizmet erbabına iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı olarak yapılan iş kaybı, iş sonu, karşılıklı sonlandırma tazminatı gibi ödemelerin ücret geliri kapsamına alınması ile bu ödemelerin kıdem tazminatı tutarına kadar olan kısmının vergiye tabi tutulmaması sağlanmaktadır. (Madde 5 ve 7)

Elektronik düzenlenmeyen belgeye ceza

Elektronik ortamda düzenlenmesi gereken fatura ve benzeri belgelerin kağıt ortamında düzenlenmesi ve elektronik olup olmadığına bakılmaksızın bu belgelerin Vergi Usul Kanununda öngörülen süre ve şekilde düzenlenmemesi nedeniyle her bir belge için asgari 240 lira ve belgede yer alması gereken tutarın % 10’u oranında kesilecek özel usulsüzlük cezası netleştirilmektedir. (Madde 12)

Maliye Bakanlığınca e-tebligatla ilgili getirilen e-tebligat adresi alma yükümlülüğüne uyulmaması durumunda, özel usulsüzlük cezası kesileceği hususu Kanunda açık bir şekilde düzenlenerek tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır. (Madde 13)

Özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmakta, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında bu cezaların ödeme aşamasında uygulanan mevcut indirim oranı 1/3 den 1/2 ye yükseltilerek indirim müessesesinden yararlanılmasının teşviki sağlanmaktadır. (Madde 14-15)

Mevcut Kurumlar Vergisi Kanununda ticaret siciline tescil edilmiş şirketler tüzel kişilikleri sona erdiğinde, bunlar hakkında sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabına ilişkin düzenleme bulunmaktadır.

Getirilen madde ile adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği haiz olanların tüzel kişiliklerinin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabı konusunda oluşan tereddütlerin giderilmesi amacıyla Vergi Usul Kanununda düzenleme yapılmakta ve Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan mevcut hüküm de bu Kanuna taşınmaktadır. (Madde 9)

ÖTV’de Bakanlar Kurulu’na verilen yetki limitlerine güncelleme

ÖTV Kanununa ekli listeler, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde gerçekleşen değişikliklerle uyumlu hale getirilmekte ve ÖTV Kanununun Bakanlar Kuruluna verdiği yetki kapsamında veya yeniden değerleme oranında zaman içinde yapılmış olan artışlar çerçevesinde hali hazırda uygulanmakta olan oran ve tutarlar Kanuna taşınmak suretiyle Bakanlar Kuruluna verilen yetki limitleri de güncellenmektedir. (Madde 51)

Önerilen düzenleme ile kesinlikle bir vergi artışı yapılmamaktadır. Bu bakımdan, hâlihazırda uygulanmakta olan oranların aynen korunmasını teminen bu Kanun tasarısının yasalaşıp yayımlandığı gün Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılacak ve ÖTV’ye tabi mallarda herhangi bir vergi artışı olmayacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Okul Aile Birlikleri tarafından yapılan kantin kiralaması işlemlerinde uygulamada yaşanan KDV ihtilaflarının giderilmesi amacıyla kantin kiralama işlemleri KDV’den istisna edilmektedir. (Madde 30)

Taşıt tanımlarının uyumu

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununda yer alan taşıt tanımları, Karayolları Trafik Kanununda yer alan tanımlarla uyumlu hale getiriliyor. Buna göre minibüsler, sürücüsü dahil en çok on beş oturma yeri olan taşıtlar olarak tanımlanmakta iken, sürücüsü dahil en çok on yedi oturma yeri olan taşıtlar olarak tanımlanması sağlanmaktadır. (Madde 17)

Arabuluculuk yolu ile çözüme kavuşturulan ihtilaflarda uygulamadaki sorunları giderecek şekilde maktu karar ve ilam harcı (35,90 TL) alınmasını temin etmek üzere düzenleme yapılmaktadır. (Madde 22)

Mükelleflerce bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilecek mallara ilişkin takdir komisyonu kararı alınmadan imha oranının yetkili idare, oda ve kuruluşlardan görüş alarak ve mükellefin geçmiş yıllardaki işlemleri de dikkate alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile anlaşma yapılmak suretiyle belirlenebilmesi imkânı getirilmektedir. (Madde 10)

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunları uyarınca mükelleflerden talep edilebilen, görevleriyle doğrudan ilgili ve görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kuruluşlara verilebilmesinin vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayacağına yönelik düzenleme yapılmaktadır. (Madde 8)

Kamu alacaklarının tahsilatında etkinliğin artırılması amacıyla 6183 sayılı Kanuna göre haczedilmiş malların tespit edilen değerinin %10 fazlasının ödenmesi şartıyla haczin kaldırılması ve aynı mala 3 ay müddetle tekrar haciz konulmaması yönünde düzenleme önerilmektedir. (Madde 2)

Ev hizmetleri çalışanlarının sigortası

Ev hizmetlerinde çalışanlarla ilgili getirilen kolaylaştırılmış sigorta bildirim ve prim ödeme işlemlerinin kapıcılık işyerleri ile ilgili de uygulanması getirilmektedir. (Madde 63)

Hazine taşınmazlarında olduğu gibi özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazların da işgali durumunda işgalcilerden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere ecrimisil alınabilmesi ve tahliyesinin sağlanması öngörülmektedir.(Madde 26)

Hazine taşınmazlarının, tarımsal üretim yapılması için tarımsal amaçlı kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile kuruluş amaçlarında kullanılmak üzere tarım kredi kooperatiflerine harca esas değerin yarısı üzerinden doğrudan satılması önerilmektedir.(Madde 47)

Öğrencilere yönelik eğitim ve yurt temini faaliyetinde bulunan kamu yararına çalışan derneklere, Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz olarak sınırlı ayni hak tesis edilebilmesi imkânı getirilmektedir. (Madde 48)

Engellilere ve yaşlılara yönelik projeler ile yapım ve kiralama işleri ve diğer faaliyetlere yönelik olarak kullanılmak üzere, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (Fon) gelirlerinin % 5’e kadarının Fon Kurulunun onaylayacağı projeler için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı emrine tahsis edilmesi sağlanmaktadır.(Madde 36)

Terörde hayatını kaybedenlerin yakınlarına istihdam hakkı

Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlardan hayatını kaybeden sivillerin yakınlarına ikinci istihdam hakkı verilmektedir. (Madde 37)

10/6/2003 tarihi ile 13/5/2014 tarihleri arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalıların eş ve çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamuda istihdam edilebilmeleri imkanı getirilmektedir.(Madde 65)

Koruma veya bakım altında bulunan çocukların atama işlemleri için başvuru süresinin 2 yıldan beş yıla çıkarılması, atamalarında mesleki unvanlara uygunluk, halen memur olarak çalışanların durumları itibarıyla kazandıkları unvanlara atanmış sayılmaları ve atama işlemlerinin yılda bir kez yapılması kısıtlamasının kaldırılması düzenlenmektedir. (Madde 24-25)

Sözleşmeli öğretmen alımı

Ek ders ücreti karşılığında Milli Eğitim Bakanlığında görev yapmış ve en az 540 gün sigorta primi ödenmiş olanların, belirlenen şartları taşıması kaydıyla yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav sonuçlarına göre sözleşmeli personel olarak atanabilmeleri ve bu şekilde istihdam edilebilecek sözleşmeli öğretmen sayısının 5.000’i geçmemesi öngörülmektedir.(Madde 80)

Kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülen davalar hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusu derdest olanlara üç ay içinde, Ankara idare mahkemelerinden istemde bulunmaları halinde yargılamanın yeniden yapılması sağlanmaktadır.(Madde 23)

Kamu kurum ve kuruluşlarının bilişim altyapılarının güçlendirilmesi noktasında büyük ölçekli bilgi işlem birimlerinde çalıştırılacak sözleşmeli bilişim personel sayısının 100’e kadar çıkarılabilmesi ve ücret tavanının 5 katına kadar artırılabilmesine imkan sağlanmaktadır. (Madde 77)

Özelleştirme uygulamalarında kamuya gelir elde edilmesi hususu ile Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından, kuruluşun özelliği dikkate alınarak belirlenecek gerekçenin de özelleştirme amaçları arasında yer alması düzenlenmektedir.(Madde 38)

Özelleştirme İdaresi Başkanlığının beş adet başkan yardımcılığının üçe, on adet daire başkanlığı sayısının yediye indirilmesi suretiyle daha verimli ve dinamik çalışması ile insan kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması amaçlanmaktadır. (Madde 39-41)

Baraj inşaatı dolayısıyla taşınmaz kamulaştırmaları ve mutlak koruma alanında kalan taşınmazlar yönünden taşınmaz sahiplerine, kamulaştırma işlemlerine dava açmadan önce zorunlu idari başvuru yolu getirilmekte, kurulacak bir komisyon marifetiyle, taşınmazların çevresel, sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı gerekçeleriyle taşınmazın kamulaştırılıp kamulaştırılmayacağına bir karar verilmesi sağlanmaktadır. (Madde 27)

Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan lisanslı kuruluşların, yayınlarını isterlerse kendilerine ait internet sitelerinden sunabilecekleri, bu amaçla ayrı lisans alabilecekleri, lisans almayan kuruluşların yayınlarının sulh ceza hâkimince engellenebileceği ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebileceği hususları düzenlenmektedir. (Madde 73)

Tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte, Kanun tasarısına ekli taşınmazların bulunduğu bölgede yer alan Süryani cemaatine ait vakıflar arasından Vakıflar Meclisinin kararı ile belirlenecek taşınmazların Süryani cemaatine ait vakıflar adına devri öngörülmektedir.(Madde 71)”

 

Dünya Gazetesi

 

“7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazetede Yayınlanarak Yürürlüğe Girmiştir.

“7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazetede Yayınlanarak Yürürlüğe Girmiştir.

İlgili Kanun Metni İçin Tıklayınız.